Kaygının tanımı yapalım öncelikle..

Kaygının, sıklıkla karıştırıldığı başka bir kavram vardır; korku

Çoğu zaman kaygı ile korkunun aynı şey olduğunu düşünürüz

Oysa korku dışardan

Kaygı ise içerden gelir

Kaygının temelinde birçok sebep olabilir; Olumsuz geçmiş yaşantılar, dünyayı algılama şeklimiz, varsayımlarımız, işlevsiz otomatik düşüncelerimiz

Kaygı somut olarak karşımızda olmayan nedeni genelde belirsiz olan tedirginlik ve huzursuzluk halidir.

Örneğin gece karanlık bir sokakta yürürken karşınıza bir anda köpek çıkması korkmanıza,

Köpek çıkma ihtimalini düşünmeniz ise kaygılanmanıza sebep olur.

Kaygılandığımızda Bedenimiz Nasıl Tepkiler verir?

• İnsan vücudu iki sistemden oluşur
• Sempatik ve Parasempatik sistem;
• Parasempatik sistem huzurlu, dingin ve normal hissetme halidir
• Sempatik sistem ise; kalp atışında hızlanma, ellerde terleme, gözbebeklerinde büyüme, ateş basması, tansiyonun yükselmesi hali
• Kaygılandığımızda sempatik sistemimiz devreye girer.

Peki anlık olarak neler yapmalıyız?

• Derin nefes alma (endorfin salgısını artırarak sizi rahatlatacaktır)
• Yanınıza su varsa içiniz
• Fiziksel olarak hareket geçme
• Bir kase yoğurt ya da bir avuç kabak çekirdeği tüketin içeriğindeki etkin maddeler beyni sakinleştirecektir.
• Kafein içeren besinler tüketmeyiniz
• O anki olumsuz düşünceniz karşısına en keyif aldığınız olumlu anınızı getiriniz. Çok güçlü pozitif duygu zorlu duygunun etkisini zayıflatacaktır.

Peki uzun vadede kaygımız ile başa çıkabilmek için neler yapmalıyız?

• Düşünce biçimimizi değiştirmeliyiz. (Duygu-Düşünce-Davranış egzersizleri ile)
• Spor ya da kendinizi rahatlatacak aktiviteler yapmalısınız (meditasyon, yoga, nefes egzersizleri)
• Bu sayede yüklenen negatif enerjiyi dışa atmayı kolaylaştırırsınız.
• Sosyal destek kaygı ile başa çıkabilmede çok önemlidir.
• Kişisel motivasyon kaynağınızı keşfedin ve harekete geçin.